Bosna ve Boşnakların tarihi ile ilgili olarak, bugüne kadar yazılanların çok önemli bölümü Sırp ve Hırvatlar tarafından yazılmış olup, iki yüzyıldan bu yana, Bosna ve Boşnakları kendilerine ait ilan ettikleri, ya da yok saydıkları, tahrif edilmiş tarih yazıcılığının açık kanıtlarıdırlar. Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı ve Tarih Vakfı’nın ortak yayını olarak, Türk tarih okurları ve uzman kamuoyu ile bu ay buluşacak olan, Mustafa Imamović’in Historija Bosnjaka - Boşnakların Tarihi kitabı, bir Boşnak tarafından, bilimsel tarafsızlıkla kaleme alınmış, Boşnak tarihinin

önemli tüm dönemlerini anlatan ilk temel eseri olma özelliği taşıyor.

​

Mustafa Imamović’in Boşnakların Tarihi kitabı Hüseyin Gül ve Cenita Özgüner’in çevirisi ile Türkçe olarak Türkiye’deki; tarihe, Bosna-Boşnak tarihine meraklı okurlar ve bilim çevreleriyle buluşacak. Halen İngilizce çevirisi de devam etmekte olan eserin Türkçe baskısı orijinal dilinin dışındaki ilk baskı olma özelliğini de taşıyacak. 650 sayfalık kitabın lansmanı 16 ekim salı günü Pera Müzesi’nde yapılacak. Kitabın, bu alandaki büyük boşluğu doldurmada önemli bir işleve sahip olacağına inanıyoruz.

​

Boşnakların Tarihi’nin ilk baskısı Kasım 1997’de, lansmanı ise, 2 Aralık 1997 tarihinde, Saraybosna’nın Holiday Inn hotelinin hınca hınç dolu kongre salonunda yapılmıştır. Törende Bosna Hersek’in o dönem hayatta olan en önemli tarihçileri ve kültür insanları; Avdo Suceska, Enes Pelidija ve Munib Maglajlić konuşmuşlardır. “Historija Bošnjaka” kitabının Türkçe baskısı “Boşnakların Tarihi”nin lansmanı 16 Ekim Salı günü Pera Müzesi’nde yapılacaktır.

​

Kitabın üçüncü baskısına yayıncının eklediği notundan birkaç cümleyi alıntılıyoruz; ‘’Bu kitap sadece içeriğinde yer alan bilgileri ile değil, belki de, ‘’kanlı Bosna mantığı’’ ve yazıldığı koşullar dikkate alındığında içinde yer alması muhtemel, içinde yer almayanları ile daha da önemlidir. En

basitinden, burada ‘’milliyetçi nefret’’ veya ‘’etnik temizlik programı’’, ya da Bosna Hersek’in herhangi bir halkının bu ülkenin geleceğinde yer alma hakkına karşı bir girişim de yok...

​

...Bu kitaba karşı eleştirileri genel olarak, bu kitap da nereden çıktı ve buna gerek var mı? gibi basit ve zayıf itirazlara indirgenebilecek olanlar da bu gerçeğin farkındalar. Onlar aslında;son derece belirsiz bir soru ile, tüm var olanların yanında, Balkanlarda yeni bir Boşnak tarihi efsanesine gerek var mı? diye sormaktadırlar. Bu sorunun cevabını, yazar değil, Boşnak tarihine dair okuyucunun ilgi ve algısı vermelidir. Kitap, 1997 Kasım - 1998 Ocak arasındaki üç ay içinde

toplam yirmi bin adetlik iki baskı yaparak rüştünü ispat etmiş, sadece Boşnak coğrafyasında değil, uzaklardaki diyaspora ve ötesinde yankı bulmuştur. 2006 yılındaki Üçüncü baskıya kadar, ülkedeki genel şartlar ve yayın haklarının düzenlenmemiş olmasından ötürü, sınırlı tirajda da olsa birkaç korsan baskı da yapılmış, üçüncü baskının yayınlanması ile kamuoyunun ve

yeni okur kitlesinin ilgisi karşılanmıştır’’ ...

​

Kitabın lansmanı, Saraybosna’dan sonra Bosna-Hersek’in bir çok kentinde, ayrıca, Slovenya Kültür Bakanlığı’nın himayelerinde, Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da da yapıldı. O törende; Božidar Jezernik, Vera Kržišnik- Bukić ve Tomaž Mastnak gibi önemli bilim insanları konuştular.

Boşnakların Tarihi, uzman kamuoyu tarafından; Bosna, Boşnaklar ve bilim dünyasının ihtiyaç duyduğu üst düzey bir tarih çalışması olarak nitelendirilmiş, diğer taraftan bazı Sırp ve Hırvat tarih yazıcıları tarafından temelden yoksun ve mitolojik anlatıma kaçan bir kitap eleştirilerine de

muhatap olmuştur. Yazar, zamanında bu eleştirilere şöyle cevap vermişti...

 

‘’Her kitap gibi, benim kitabım da kamuoyunun yargısına tabidir...İlk

baskının üstünden üç yıl geçti, okur ve uzman kamuoyu üç farklı şekilde tepki

verdi...Yayıncıdaki verilere göre, geniş okur kitlesi ilk iki yıl içinde 20.000 (yazı

ile yirmi bin) adet kitap satın alarak tepkisini en güzel şekilde gösterdi...

Uzman kamuoyunun olumlu ve olumsuz eleştirileri de söz konusu...

Eleştirilerden hiç rahatsızlık duymadım. Aksine, onları okuyunca amacıma

ulaştığımı gördüm...

...Eğer bu kitap Boşnaklar hakkında bir ‘’mit’’ (efsane) yarattıysa bunu

büyük bir övgü (kompliman) olarak kabul ederim’’...