“BALKAN COĞRAFYASINDA MÜSLÜMANLARA KARŞI İŞLENEN SOYKIRIMIN MEŞRULAŞTIRILMASINDA SIRP ORYANTALİSTLERİN ROLÜ”
Prof. Dr. Adem Fazlıoğlu
Halkına bağımsız bir devlet bırakan Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı Alija Izetbegović, 16 yıl önce 19 Ekim’de hayatını kaybetti.
Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı 2 yıl önce "Kültür Günleri" kapsamında, ölüm yıldönümünde anma amacıyla bir toplantı gerçekleşti. Rahmetli Alija Izetbegović'e 21 yıl önce fahri hukuk doktorası ünvanın takdim edildiği salonda gerçekleşen toplantıda oğul Izetbegović, baba Izetbegović'i anlattı.
Bir yıl önce yine “Kültür Günleri” kapsamında istanbul’un en güzel salonlarından Cemal Reşit Rey’de Lejla Jusić, Izetbegović’i anma amacıyla ilahi okudu.
Gözyaşınla Tutma Yası Nemoj žalit suzama
Gözyaşlarınla tutma yası Nemoj žalit suzama
Ama dualarla hatırla Već se sjeti dovama
Gözlerin yaşarmasın Nemoj da ti suza krene
Anılarını uyandırdığında kad probudiš uspomene
Yas tutma babam benim Nemoj žalit oče moj
Mezarımı gördüğün an kad ugledaš mezar moj
Gözlerin yaşarmasın nemoj da ti suza krene
Beni hatırladığın an kad se sjetiš oče mene
Gözyaşlarınla tutma yası Nemoj žalit suzama
Ama dualarla hatırla Već se sjeti dovama
Gözlerin yaşarmasın nemoj da ti suza krene
Anılarını uyandırdığında kad probudiš uspomene
Ruh(um) uçtu sanki K’o da duša poleti
Tümü nur içinde yandı sva u nuru izgovori
Kapısında durakladı zastane kraj kapije
Bekçi Rıdvan’ın avlusunun. Ridvan čuvar avlije
(Dr.Safet Öztürk’ün çevirisi ile)
”
Bu yıl da Ekim ayında Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı “Kültür Günleri” kapsamında Alija Izetbegović’i unutmadı. Kendisini “Radikal,fundamentalist” olarak göstermek isteyen Sırp propaganda makinesi, Sırp akademisini açığa çıkaran Dr.Norman Cigar’ın kitabını Türk okurlarıyla buluşturdu.
Soykırımlar üzerine özelleşmiş sosyolog Leo Kuper’in,“Soykırım failleri, en azından birlikte hareket ederken, davranışlarını meşrulaştırmak için bir ideolojiye ihtiyaç duyarlar çünkü bunlar olmaksızın kendilerini ve diğerlerini, gerçekten de oldukları gibi, adi hırsız ve katiller olarak görmek zorunda kalırlar.” diye yazmaktadır.
Boşnaklara karşı soykırım suçunu işleyen Sırplar Kuper'in sözünü ettiği desteği Sırp Oryantalistlerde bulmuşlardır.Sırp oryantalistler, Sırp politik ve kültürel sahnesindeki diğer aktörler ile mukayese edildiklerinde sadece bir avuç insandan oluşuyorlardı. Ne var ki, Sırp oryantalistler, akademisyenliği bükerek ve içine politika katarak, İslam’ı ve yerel Müslüman topluluklarını öylesine gerçekleri çarpıtarak tanımladılar ki, Müslümanlara karşı düşmanlığın artmasına ve “Müslüman tehdidi”ne karşı soykırımın bir çözüm olarak kabul edilebilir kılınması için Sırp halkının ikna edilmesine belirgin şekilde katkıda bulundular.
Soykırım, büyük olasılıkla Oryantalistlerin desteği olmasaydı da gerçekleşecekti. Ancak, Oryantalistlerin desteği Soykırım’ın ideolojik alt yapısını hazırlayarak Müslüman karşıtı insanlık suçlarını katillerin vicdanlarında kabul edilebilir hale getirmiştir. Bu akademisyenler, şiddet karşıtı söylemler ile soykırıma engel olmak yerine -ki bir bilim insanından bu beklenir- etnik temizliğin tarafı olmuş, soykırımın gerçekleşmesine aktif katkıda bulunmuşlardır.
“Balkan Coğrafyasında Müslümanlara Karşı İşlenen Soykırımın Meşrulaştırılmasında Sırp Oryantalistlerin Rolü “ kitabı ile Washington DC’de yer alan Balkan Araştırmaları Enstitüsü nezdinde araştırmacı ve uluslararası hukuk ve dış politika programı bünyesinde kıdemli araştırmacı olarak çalışan Dr.Norman Cigar hem Boşnakça hem de İngilizce dillerinde yayımlanan bu çalışmada , Sırp Oryanyalistlerin gerçekleşecek savaşa ve özellikle Boşnak ve Arnavut toplumları olmak üzere Sırp olmayan toplumlara karşı işlenecek soykırıma yönelik, Sırpların amaçlarının gerçekleşmesinin önündeki ilk engel olan Yugoslav kamuoyunu – özellikle de Sırp kamuoyunu – bu amaçlara hazırlamaya yönelik utanç verici rolünü, bir analistin önyargısız yöntemini kullanarak ortaya koydu.
Bu kitap, Leyla Orak Çelikboya ve Kerem Orak’ın İngilizce orijinalinden Türkçe’ye özenli çevirisi ile Bosna Akademik Kültür ve Tarih Vakfı’nın yayını olarak Türk okurları ile buluşmaktadır. Kitabı Saraybosna baskısında olduğu gibi –bu sefer Türkçe ve İngilizce– iki dilli olarak sunarak, Türk okurlarının yanı sıra, hem yabancı okurları hem de İngilizce aslını okumak isteyen bilim çevrelerine ulaşması hedeflendi.
Bu Sırp propagandanın etkisi yıllar sonra hala Türkiye’de hissedilecekti.Bir gazeteci-politikacı bilhassa onun” fundamentalistliğini” işleyerek Cumhurbaşkanı olduğu dönemde “ Anıtkabir’e gitmediği” yalanını tekrarlamaya devam edecekti.
Alija Izetbegović’i rahmetle ve saygıyla anıyoruz.